2025 Yılında Türkiye’de Kişisel Verilerin Korunması Mevzuatında Güncel Gelişmeler ve Uygulamalar

Dijitalleşmenin hızla yaygınlaştığı günümüzde kişisel verilerin korunması, hem bireyler hem de kurumlar açısından hayati bir önem taşımaktadır. Türkiye’de 2025 yılı itibarıyla kişisel verilerin korunması alanında ciddi mevzuat güncellemeleri yapılmış, uygulamalarda birçok yeni adım atılmıştır. Veri güvenliği, birey mahremiyeti ve kurumların yükümlülükleri çerçevesinde hem kamu hem özel sektör için yeni sorumluluklar doğmuştur. Bu yazıda, 2025 yılında Türkiye’de kişisel verilerin korunmasına ilişkin güncel hukuki gelişmeler ve uygulamalar detaylı şekilde ele alınmaktadır.

Kişisel Verilerin Korunması Mevzuatının Temel Dayanağı

Türkiye’de kişisel verilerin korunmasına ilişkin hukuki çerçeve, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile belirlenmiştir. 2025 yılında bu Kanun’da yapılan değişikliklerle birlikte yurt dışına veri aktarımı, özel nitelikli verilerin işlenmesi ve veri güvenliğine ilişkin yükümlülüklerde önemli güncellemeler yapılmıştır. Aynı zamanda ikincil mevzuatlar ve kılavuzlarla uygulamalar netleşmiş, veri sorumlularının uyum süreci dijital sistemlerle desteklenmiştir.

Yurt Dışına Veri Aktarımı Rejiminde Yeni Dönem

2025 yılında yurt dışına veri aktarımı sürecinde üç aşamalı bir sistem yürürlüğe girmiştir:

  1. Yeterlilik Kararı: Kişisel verilerin gönderileceği ülkenin, yeterli koruma düzeyine sahip olup olmadığının belirlenmesi ön koşuldur.
  2. Güvence Mekanizmaları: Yeterlilik kararı bulunmayan ülkeler için taahhütname, sözleşme ve bağlayıcı şirket kuralları gibi yöntemlerle veri güvenliğinin sağlanması zorunludur.
  3. İstisnai Haller: Açık rıza, sözleşme kurulması veya kamu yararı gibi sınırlı durumlarda veri aktarımı, özel şartlara bağlı olarak mümkün kılınmıştır.

Bu üçlü yapı, veri sorumlularının uluslararası faaliyetlerinde hukuki güvenlik sağlamaktadır.

İdari Para Cezaları Yeniden Değerleme ile Artırıldı

2025 yılı itibarıyla veri koruma yükümlülüklerini ihlal eden gerçek ve tüzel kişiler için uygulanacak idari para cezaları ciddi oranda artırılmıştır. Aydınlatma yükümlülüğüne aykırılık, veri güvenliğine ilişkin eksiklikler veya VERBİS’e kayıt olmama gibi durumlarda cezalar 1 milyon TL’yi aşan tutarlara kadar ulaşabilmektedir. Bu artış, caydırıcılığı artırmayı hedeflemekte ve veri sorumlularını daha dikkatli olmaya zorlamaktadır.

Özel Nitelikli Kişisel Verilerin İşlenmesine İlişkin Gelişmeler

Özel nitelikli kişisel veriler (örneğin; sağlık bilgileri, biyometrik veriler, dini inançlar) konusunda 2025 yılında yeni kılavuzlar yayımlanmış ve uygulama örnekleri açıklığa kavuşturulmuştur. Bu kapsamda;

  • Açık rızanın nasıl alınacağı,
  • Hangi durumlarda açık rıza dışında veri işlenebileceği,
  • Teknik ve idari güvenlik önlemlerinin kapsamı

gibi konular netleştirilmiştir. Ayrıca veri işleme süreçlerinde “asgarilik ilkesi” (yalnızca gerekli olan verinin işlenmesi) temel prensip olarak benimsenmiştir.

VERBİS Kayıt Süreci Genişletildi

Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemi (VERBİS), 2025 itibarıyla daha fazla işletmeyi kapsam altına almıştır. Önceki yıllarda çalışan sayısı veya mali bilanço büyüklüğü nedeniyle muaf olan birçok işletme için artık kayıt zorunluluğu bulunmaktadır. Yeni uygulamada:

  • Tüm veri işleme faaliyetleri şeffaf şekilde beyan edilmelidir,
  • Kayıtlı bilgilerin güncel tutulması zorunludur,
  • Uyumsuzluk durumunda ağır idari yaptırımlar uygulanmaktadır.

Bu değişiklik, veri işleme süreçlerinin daha sıkı denetlenmesini sağlamıştır.

Açık Rıza Sürecinde Dijital Dönüşüm

2025 yılında açık rıza alma süreçlerinde dijital kimlik doğrulama uygulamaları yaygınlaştırılmıştır. Bu kapsamda:

  • E-imza ile açık rıza alınması,
  • SMS doğrulamalı online formlar,
  • Rıza alma sürecinin kayıt altına alınması

gibi yöntemlerle veri sahiplerinin iradesi daha güvenli şekilde doğrulanmaktadır. Ayrıca açık rızanın geri alınabilirliği konusunda işletmelere özel sistemler kurma zorunluluğu getirilmiştir.

Veri İhlal Bildirimi ve Sorumluluklar

Veri ihlali durumunda 72 saat içinde Kuruma bildirim yapılması zorunluluğu devam etmektedir. 2025’te gelen yeni uygulamalarla birlikte:

  • Bildirim süresi aşılırsa ceza artırımlı uygulanır,
  • İhlalden etkilenen ilgili kişilere doğrudan bilgilendirme yapılmalıdır,
  • İhlalin kapsamı, etkisi ve alınan önlemler detaylı şekilde açıklanmalıdır.

Bu uygulamalar, şeffaflık ve sorumluluğun daha somut hale gelmesini sağlamaktadır.

Siber Güvenlik Entegrasyonu ile KVKK Uyum Süreci Gelişti

Kişisel veri güvenliği, sadece hukuki değil, aynı zamanda teknik bir konu haline gelmiştir. Bu nedenle 2025 itibarıyla KVKK uygulamaları ile siber güvenlik yönetimi iç içe geçmiştir. Artık veri sorumluları:

  • Penetrasyon testleri yaptırmak,
  • Bilgi güvenliği politikaları oluşturmak,
  • Çalışanlarına siber güvenlik eğitimi vermek

zorundadır. İhlal risklerini azaltmak için ISO 27001 gibi bilgi güvenliği sertifikalarının alınması yaygınlaştırılmıştır.

İlgili Kişi Hakları ve Başvuru Yönetimi

Veri sahiplerinin, kendileriyle ilgili veri işleme faaliyetleri hakkında bilgi alma, verilerin düzeltilmesini, silinmesini ya da işlenmesinin durdurulmasını talep etme hakları genişletilmiştir. 2025 uygulamalarında;

  • Başvurulara cevap süresi 30 gün olarak korunmuş,
  • Red durumunda gerekçeli açıklama şartı getirilmiş,
  • Erişim hakkının kapsamı artırılmıştır.

Artık veri sahipleri taleplerini yalnızca yazılı olarak değil, e-Devlet entegrasyonu üzerinden de iletebilmektedir.

Yeni Denetim Modelleri ve Otomatik Tespit Sistemleri

KVKK, denetim kapasitesini artırmak amacıyla otomatik analiz sistemleri ve risk değerlendirme yazılımları kullanmaya başlamıştır. Bu sistemler;

  • Web sitelerindeki çerez politikalarını taramak,
  • Aydınlatma metinlerinin uygunluğunu denetlemek,
  • VERBİS verilerini analiz ederek riskli sektörleri önceden belirlemek

gibi birçok işlevi otomatikleştirmiştir. Bu sayede, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin denetimi daha etkin hale getirilmiştir.

Sonuç: 2025 Yılında KVKK Uygulamalarıyla Veri Korumasında Yeni Bir Dönem Başladı

2025 yılı, Türkiye’de kişisel verilerin korunması alanında yapısal reformların gerçekleştiği ve uygulamada dijitalleşmenin hız kazandığı bir yıl olmuştur. Kurumların şeffaflık ilkesi çerçevesinde hareket etmesi, veri sahiplerinin daha etkin korunması ve hukuka uyumun artırılması hedeflenmiştir. Veri sorumlularının bu yeni süreçlere hızla adapte olması, sadece yasal yükümlülük değil, aynı zamanda kurumsal güven ve itibarı artıran bir stratejidir. Kişisel verilerle çalışan her kurum, KVKK uyumunu yalnızca bir yasal zorunluluk olarak değil, aynı zamanda bir rekabet avantajı olarak değerlendirmelidir.

Konuya ilişkin daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Categories:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir